Milas

MİLAS

Neredeyim?


Türkiye’nin güneybatısında, Ege bölgesinde, İzmir ve Aydın illerine komşu olan Muğla’nın sınırlarındadır. Bodrum’un tek komşusudur. Güneyinde Gökova Körfezi bulunur. Ören, Mandalya Körfezi ve Güllük Körfezinde Ege denizine açılan plajları vardır.
Milas, Muğla şehrinin ikinci büyük kentidir. Bu beşbin yılık geçmişi olan kent Karia, Roma, Bizans, Selçuk Menteşe ve Osmanlılar gibi bir çok medeniyete şahitlik etmiştir. Eski Milas İ.Ö 6.yy`da Pers hükümdarlığı altındayken Karya`nın başkenti olmuştur.
İ.Ö 5.yy`da İyon isyanı ve Pers savaşlarında yer alan kent İ.Ö 446 yılında Attica- Delos Deniz Konfederasyonu`na katılmıştır. Büyük İskender tarafından ele geçirilen bölgenin yönetiminden sorumlu olarak Karya kraliçesi Ada, başa getirilmiştir.

İ.Ö 143 yılından sonra Milas, Romalı idareciler tarfından yönetilen mahkemelerin karargahı olmuş ve Attalus III Bergama Krallığı`nı Roma`ya miras olarak verdiğinde, Roma Asya eyaletinin bir parçası haline gelmiştir. Bizans dönemi boyunca, Milas psikoposluk merkezi haline dönüşmüştür.

1071 Malazgirt Savaşı`nı takiben Selçuk Türkleri Anadolu`da yayılmıştır. Bölgede 1284`teki gerileme süresince başkenti Milas olan Menteşeoğulları Beyliği`nin kurucusu Menteşe Bey tarafından hüküm sürülmüştür. Başkent daha sonra savunma amaçlı olarak Beçin`in yüksek bölgelerine taşınmıştır.

1392 yılında Milas, Osmanlı egemenliğine girmiştir. Cumhuriyet`in ilanı ile Muğla ilinin ilçesi haline gelmiştir. Bölgede Latmos Heracleia, Alinda, Labranda, Euromos, Iasos, Bargylia gibi pek çok arkeolojik site vardır.

Günümüzde Milas 18.yy`dan bu yana bölgenin geleneği olan halılarıyla ünlüdür. Avrupa mimarisinden esinlenilmiş Macar evlerinin yanı sıra ahşap oymalı, kafes pencereli, küçük bahçeli geleneksel Türk evleri yöresel mimarinin örneklerini gözler önüne sermektedir.
Tarih


Milas, kökleri antik döneme uzanan ve yerleşimin aralıksız devam ettiği, tarih ve kültür kokan, son derece zengin bir ilçe.
Antik dönemde “Karya” olarak adlandırılan uygarlığın baş kenti olan Milas’ın antik ismi “Mylasa”. Mylasa, özellikle MÖ. 5. Yüzyıldan itibaren oldukça gelişmiş ve Karya bölgesinin baş kenti olmuş. M.Ö. 546’dan sonra Mylasa Pers egemenliğine girince, bu dönemde de altın çağını yasamış̧. Dönemin en önemli hükümdarı, antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Bodrumdaki Maussoleion’u yaptıran, Maussolos.

Milas, M.Ö.4.yüzyılda, Büyük İskender’in Anadolu’yu Persler‘den almasının ardından, M.Ö. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu, M.S.4. yüzyılda Doğu Roma (Bizans) İ İmparatorluğu, 14. yüzyılda Menteşeoğulları Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliğinde yaşamış. Cumhuriyetin kurulusu ile de Muğla iline bağlı bir ilçe olmuştur.
Neler yapabilirim?


Tarih, doğa ve yürüyüş tutkunları için paha biçilmez bir destinasyondur Milas.

 

Taze çamların kokusunu içine çeke çeke, ağır ağır ilerlersin Milas parkurlarında. Ansızın karşına çıkan bir küçük şelale ya da bir tahta köprünün güzelliği tüm yorgunluğunu unutturur. Küçük dağ köylerinde misafirperver Milaslıların tavşan kanı çayları karşılar seni. İster tanrı misafiri ol ister çadır tatilcisi Milas’ta kamp yapabileceğin bir güzel yayla her zaman bulunur.
Ne yemeliyim?


Bir zeytin ve zeytinyağı diyarıdır Milas. Gün, nefis yöresel kahvaktılar ile başlar. Ot ve sebze; her evin, her sofranın baş tacıdır.
Bakla giller etle pişirilir; düğün ve kutlamalar kendine has lezzetleri ile adeta bir şölen gibidir. Dopadaki her kokunun, her aromanın, toprağın sunduğu her bereketin karşılığı muhakkak vardır Milas mutfağında…
Nereleri gezmeliyim?


Adeta “tarih kokan” bu topraklar, yüzyıllar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Milas’ın çevresinde tarihe yolculuk yapmak isteyenlerin de; Ege’ye özgü renkler ile dokunmuş rengarenk bir dünya keşfetmek isteyenlerin de vazgeçilmez destinasyonu olacak.
Yapmanız gereken tek şey Milas’a en az bir kaç gün ayırmak ve kendinizi bu büyük uygarlığın izlerini seyre bırakmak.